
Bundan üç sene önce Madison Square Garden’da David Stern, San Antonio Spurs’ün 28. sıra hakkıyla Tiago Splitter’ı seçtiğini duyurduğunda bu, büyük bir sürpriz olmamıştı. Splitter’ın kulübüyle olan bağlayıcı sözleşmesinden çekinen takımlar lotarya potansiyelindeki bu genç uzunu pas geçmeyi tercih ederken, Avrupalı oyunculara yatırımlarının karşılığını her zaman alan Spurs tetiği çekiyordu. Her seçiş bir vazgeçişti ve genç Brezilyalı’dan katkı almak için uzun bir süre sabretmek gerekecekti. Zaman doldu ve bu birleşme, belki de Spurs taraftarları Splitter ismini unutmaya başlamışken nihayet gerçekleşti.
Takımın bir başka proje seçimi olan Luis Scola’nın hakları Houston’a gönderildikten sonra, Arjantinli oyuncunun aynı eyalet sınırlarında gösterdiği etkili performans tüm San Antonio’yu hayal kırıklığına sürüklemişti. Şimdi hepsi Splitter’ın da lige aynı hızlı girişi yapmasını bekliyor. Kolay bir görev olmadığı ortada ama İspanya Ligi finallerinde Barcelona’yı süpürmek ve Arvydas Sabonis’le birlikte ACB’de hem normal sezonun, hem de finallerin en değerli oyuncusu seçilen tek oyuncu unvanını ele geçirmek Splitter’ın özgüvenini hiç olmadığı kadar yukarılara çekmiş olmalı. Artık tek amacı, Avrupa’da oynadığı dönemde 21 numaralı formayı giyme sebebi olan idolü Tim Duncan’la birlikte oynamak ve pota altında ona uzun zamandır beklediği okyanus aşırı desteği vermek. (1)
Splitter imzası büyük bir heyecana yol açsa da, taraftarlar arasında genç pivotun onları Avrupa’da çaylak kontratından daha fazla para kazanmak için beklettiğini söyleyenler azınlıkta değildi. (2) Splitter ise akıl almaz sözleşmelere tanık olduğumuz bir dönemde, 3 yıllığına yalnızca 10 milyon dolar kazandıracak bir imza attı. Yanlış okumadınız, New Jersey’nin yıllardır bir hayal kırıklığından öteye gidememiş Johan Petro’ya verdiği kontratın aynısı. Bu fedakarlıkla karşısındaki sesleri de yanına alan Splitter’ın fiziği sebebiyle bir bocalama evresi geçirmesi muhtemel gözükse de, yeteneklerini NBA basketboluna da taşıyacaktır.
(1) Bu bağlamda Splitter, bir Kobe Bryant hamlesiyle NBA’deki forma numarasını 22 olarak belirledi.
(2) Splitter’ın Avrupa’da kalma tercihinin arkasında parasal sebeplerden çok, lösemi hastalığıyla boğuşan -kendisi gibi milli basketbolcu- kız kardeşinin yanında bulunmak istemesi bulunuyordu. Michelle geçtiğimiz sene içinde hayata gözlerini yumdu.
Cem Pekdoğru, 2010
NBA Türkiye Ağustos 2010 sayısında yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder