
2010 yazı tarihin en çılgın transfer dönemlerinden birine sahne olurken, pazardan payına istediği oyuncuları düşüremeyen takımların bir kısmı, gölgede kalmış diğerlerine hayal bile edemeyecekleri kontratlar önermeyi tercih ettiler. Arz-talep dengesini alt üst eden söz konusu şartlarda, geçen senenin en büyük hikayelerinden Wesley Matthews da okkalı bir bedelle Blazers’ın yolunu tuttu.
Geçen yaza kadar hiç kimsenin adını dahi bilmediği Matthews’a önerilen 5 yıl için 34 milyon dolarlık kontrattan sonra birçokları, Marquette mezunu (1) şutör guardın abartıldığını söylemeye başladı. Abartılmak? Hayatı boyunca hak ettiği değeri bulamamış Wesley için yeni bir tecrübe olacak. Magic Johnson’ın yedeği olarak 1987 ve 1988 sezonlarında iki şampiyonluk kazanan Wes Matthews ile eyaletinin şöhretler müzesine giren bir 400 metre koşucusu olan Pam Moore’un çocuğu olan Wesley, şüphesiz genlerinden destek alıyor. Ancak verdiği tüm röportajlarda başarısının arkasındaki isim olarak annesini gösteriyor ve babasıyla ilgili soruları geçiştirmekle yetiniyor. Zira babası kariyerine devam etmek için Avrupa yollarına düşünce, Wesley’nin tüm sorumluluğunu üstlenen ve onu bugünlere getiren annesi olmuş. Hatta Matthews bu ilişkiyi yüceltmek adına kolunda bir de dövme taşıyor. (2)
Bu alışılmadık hikayesinin yanı sıra, Matthews’un lige adımını atışı da çok doğal yollardan olmadı. 18.6 sayı ortalaması yakaladığı ve onu konferansının en iyi ikinci beşine taşıyan güçlü bir seneye rağmen genel menajerlerin görmezden geldiği Matthews, Jazz’in yaz ligi kadrosu için aldığı daveti iyi kullanarak sezon öncesi kampına da arka kapıdan girdi. Antrenmanlardaki çalışma etiği ve birkaç hazırlık maçındaki yüzdeli oyunuyla Jerry Sloan’un dikkatini çekti ve Korver-Miles ikilisinin sakatlıklarında ilk beşe yerleşti. Sloan ona o kadar güveniyordu ki sezon ortasında Ronnie Brewer’ı takasla yollamaktan çekinmedi. Matthews’un güçlü play-off performansına rağmen (3) yeni sezona başlarken tecrübeyi ön plana alan Jazz, Raja Bell’i kadrosuna dahil etmeyi tercih etti. Bakalım Matthews bugüne kadar her zaman yaptığı gibi, bu seçimi de haksız çıkarabilecek mi?
(1) Kolejdeki dört senesini de tamamlayıp diplomasını alan Matthews gibi yıldızlar artık pek sık bulunmuyor. Marquette’te geçen sezon Mersin BŞB forması giyen Dominic James ile de takım arkadaşıydı.
(2) “Dynamic Duo” yazısının yanlarında her ikisinin baş harfleri (PM ve WM) bulunuyor.
(3) Denver serisine kötü başlayan Matthews, seriyi maç başına 13.6 sayıyla bitirmeyi başardı. Savunmasıyla ilk turda Carmelo Anthony, ikinci turda da Kobe Bryant’ın saygısını kazandı.
Cem Pekdoğru, 2010
NBA Türkiye Kasım 2010 sayısında yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder